T-26A (T-26 Model 1931)
T-26A-1: Vickers.
T-26A-2: Çift taret, iki adet 7,62 mm. MG.
T-26A-3: Çift taret, bir adet 12,7 mm. DK, bir adet 7,62 mm. MG.
T-26A-4: Çift taret, bir adet 27 mm. Top, bir adet 7,62 mm. MG.
T-26A-5: Çift taret, bir adet 37 mm. Top, bir adet 7,62 mm. MG.
T-26B (T-26 Model 1933)
T-26B-1: Tek taret, bir adet 37 mm. top, iki adet 7,62 mm. MG.
T-26B-2: Tek taret, bir adet 45 mm. top, iki adet 7,62 mm. MG.
T-26S (=T-26S Model 1937)
T-26S1: Tek taret, bir adet 45 mm. top, iki adet 7,62 mm. MG.
T-26TU: Komuta modeli.
T26A-4(U): A tipi için komuta modeli.
T-26B-2(U): B tipi için komuta modeli.
OT-26: alev makineli modeli.
OT-133: geliştirilmiş alev makineli modeli.
ST-26: köprü taşıma modeli.
T-26B:
Mürettebat: 3
Hız: 28 km/h.
Ağırlık: 9,4 ton.
Zırh kalınlığı: 15 mm.
Silah: Bir adet 37 mm. ya da 45 mm. top, iki adet 7,62 mm. MG.
Motor: GAZ T-26 8-silindir petrol motoru.
Motor gücü: 91 hp (=68 kw).
Boyutlar: 4,88 m. uzunluk, 3,41 m. genişlik, 2,41 m. yükseklik.
Menzil: 175 km.
Meyil: 40°
Dikey engel aşma: 0,79 m.
Siper aşma: 1,90 m.
T-26S:
Mürettebat: 3
Hız: 28 km/h.
Boyutlar: 4,80 m. uzunluk, 2,39 m. genişlik, 2,33 m. yükseklik.
Zırh kalınlığı: 25 mm.
Silah: Bir adet 45 mm. top, iki adet 7,62 mm. MG.
Menzil: 200 km.
GELİŞTİRİLMESİ:
T-26 1920�lerde Soviet tank programının başlatılmasının ürünüdür. Piyade destek tankı ihtiyacı üzerine seçilen 6 tonluk İngiliz Vickers Type E hafif tankı üzernden geliştirilmiş yeni bir dizayndır.
Çift taret versiyonlarında 265 derece dönen taretler birbirini etkilediğinden kilit kondu. Topçuların koltukları ise taretlerle birlikte dönmüyorlardı. Bu yüzden çift taret sisteminden vazgeçildi. 1933�ten itibaren tek tarete geçildi. Taretin tankın sağ tarafında olması, 37 mm.�lik Alman Rheinmetall topunun konulmasına mermi yükleme için gerekli boşluğun kalmaması açısından sorun yarattı. Bu yüzden 45 mm.�lik Model 1932 topunun konulması için daha iyi bir taret dizayn edildi. Bolşevik Leningrad Fabrikası ve Harkof Lokomotif Fabrikası (KhPZ) tarafından dizayn edilen yeni taret T-26 Model 1933, BT-5 ve T-35 tankları için standart olarak belirlendi. Bu modelden 1937�de üretimi kesilene kadar 5,000�den fazla üretildi. Ancak mürettebatı ince zırhından ve güçsüz motorundan dolayı bu modeli tutmadılar.
Motor dizaynında ise 1931 ile 1941 arasında fazla bir değişiklik olmadı. Motor gücü 90 bph�tan (=67kw) 97 bhp�a (72kw) çıkartıldı. Bununla birlikte Armstrong Siddeley petrol motoru (GAZ T-26) ile donatılan T-26�lar 32km/h azami hıza ve 140 km menzile ulaştı.
T-26 Model 1933�ün 1936�da üretilen son tanklarına iki adet daha 12,7 mm. DT makineli tüfek eklendi. Bunların biri taretin arkasına, diğeri de uçaksavar olarak tepeye konmuştu.
T-26, 7 Kasım 1931�de Kızıl Meydan�da ilk defa halka gösterildi. A ve B versiyonları 5,500 adet üretildikten sonra 1936�da durduruldu. Toplam 12,000 T-26 üretildi. İspanyol İç Savaşı, Rus-Japon Çatışmaları, Rus-Fin Savaşı ve II. Dünya Savaşı�nın Doğu Cephesi�nin ilk zamanlarında kullanıldı.
MUHAREBE DENEYİMLERİ:
T-26�lar, 1934 ve 1935 yıllarında Japonlarla Mançurya�daki çatışmalarda kullanıldı. Çatışmalarda makineli tüfek ateşinin perçini yerinden çıkardığı ve tankın içine fırlattığı, bunun da ölümcül sonuçlar doğurduğu gözlendi. Böylece perçinli zırh bırakıldı ve tüm Rus tanklarında zırhlar kaynak yapılmaya başlandı. Sovyet Özel Uzakdoğu Kuvvetleri komutanı General Blyukher�in 1938�de gönderdiği raporlara göre de perçinli zırha sahip T-26�ların Japon ateşine karşı etkisiz kaldığı vurgulanmaktaydı.
Sovyet tanklarının ilk ciddi çarpışma sınavları, İspanyol İç Savaşı (1936-39), Japonya ile Mançurya�da yaşanan çatışmalar (1938 ve 1939) ve Rus-Fin Savaşı (1939-40) sırasında verilmiştir. Üç farklı iklim ve coğrafya da T-26�nın zırh, güç ve zayıflıkları hususlarında önemli tecrübeler kazanılmıştır.
İspanyol İç Savaşı boyunca T-26�lar 45 mm.�lik topları ile Alman ve İtalyan tanklarına üstünlük sağladılar. Öyle ki, Alman komutan von Thoma Panzer-I�lere kesin üstünlük sağlayan T-26 tanklarından ele geçirilen her tank başına 500 pezeta ödül koydu. Almanlar ancak taktik aldatmalarla tanksavarların üstüne çekerek T-26�ların üstesinden gelebildiler. Bununla birlikte piyade ile aralarında ciddi bir koordinasyon eksikliği olduğu gözlendi. 29 Ekim 1936�da Sesena�ya yapılan saldırıda, Cumhuriyetçiler�in T-26�ları Milliyetçiler�in savunmasını delerek köydeki bir topçu bataryasını ezmiş, iki de CV 3/35 tanketini yok etmişlerdir. Saldırıda önemli bir kayıp verilmemiştir.
Uzakdoğu�da Japonlarla girişilen çatışmalar T-26�nın kullanımında bazı yenilikleri ortaya koydu. Hasan Gölü (1938) ve Khalkin Gol (1939) muharebelerinde doğanın da elvermesiyle kitleler halinde kullanılan T-26�lar koordinasyonun da sağlanmasıyla birlikte ciddi başarılar elde ettiler. Sonuçta Japon ileri savunması 45 mm. topa sahip T-26 sürülerinin piyadeyi destekleyen ani ateşleri karşısında dağıldı.
Bununla birlikte T-26�ların zayıflıkları da İspanya, Uzakdoğu ve Finlandiya�da (1939-40) ciddi sorunlar yarattı. Ön zırhı 15 mm, yan zırhları ise 6 mm kalınlığındaydı ki bu da T-26�yı yeni anti tank silahlarına ve direkt topçu bombardımanına kolay hedef yapıyordu. Her üç çatışmada da bu yüzden ciddi kayıplar verdiler. İspanya�daki Jarma Nehri Muharebesi�nde 37 mm.�lik tanksavarlar Sovyet formasyonlarının % 40 kadarını yok ettiler. Topçu ve piyade desteğinin yetersizliği de Finlandiya�da ağır kayıplara neden oldu. Bu desteğin sağlandığı Khalkin Gol�de bile kayıplar önemli derecede fazlaydı. Böylece 1930�ların sonunda T-26�ların direkt-taarruz rolü için aşırı hassas olduğu ve yeni tanksavarlar çıktıkça yakın gelecekte tamamen eskimiş olacağı sonucuna varıldı.
T-26�nın kazandığı bu savaş tecrübeleri üzerine Sovyet tasarımcılar birtakım modifikasyonlar eklediler. Böylece tankın yakıt kapasitesi artırıldı., gece çarpışmaları için arama-ışığı eklendi. 1937�de yeniden dizayn edilen T-26S 25 mm kalınlığında ön zırha sahipti. Tareti de daha kalın zırhlı ve eğimliydi. Savunmaya yönelik geliştirmeler eğimli kabuk zırh üstüne 1939�da devam etti. Finlandiya�daki acı tecrübeler sayesinde bazı tanklara levhalar eklenerek zırh kalınlığı 50 mm�ye çıkarıldı. Bu modifikasyonlara rağmen 1941�de Almanlar Rusya�yı işgale başlayınca T-26�nın tamamen eskidiği ve modern tanksavarlara karşı koyamadığı anlaşıldı. 45mm.�lik topunun Panzer-IV haricinde tüm Alman tanklarını vurabilecek güçte olması bu gerçeği yine de değiştirmedi. Bir çoğu ise vites kutusu ve clutch bozulmaları gibi teknik sorunlardan dolayı kaybedildi. Mürettebatının eğitim yetersizliği, kötü ve yersiz komuta, yakıt ve mühimmat azlığı ile kötü tamirhaneler bu kayıpları oldukça artırdı. 1940�ta Sovyet yetkililer T-26�nın üretimini kesmiş ve değiştirilmesini bekliyorlardı.
Barbarossa Harekatı�nın ilk iki gününde Brest-Litovsk�un güneydoğusunda General Bogdanov�un 30. Tank Tümeni�nin Alman 18. Panzer Tümeni�ne karşı-taarruza geçmesiyle gelişen çarpışmalarda T-26�lar Alman tanklarıyla ilk kez kapıştılar. 22-23 Haziran 1941�deki bu tank savaşına katılan Sovyet tanklarının çoğu T-26 idi ve hiçbir varlık gösteremeden Alman anti-tank topları ve hava saldırıları karşısında ağır kayıplar verdiler. 1941�den sonra cepheden çekilseler de, T-26�lar 1945�e kadar çeşitli şekillerde hizmet verdiler.
FARKLI AMAÇLI MODELLERİ:
Sovyet tasarımcılar T-26�nın farklı görevlere göre değişik tiplerini de ürettiler. T-26 Model 1931 şasesine oturtulan OT-26, T-26�nın alevmakineli modeli olup sağ taretinden 25 m.�ye alev püskürtebiliyordu. Ancak yakıt tanklarına daha çok yer ihtiyacı olduğundan soldaki taret sonraki versiyonlardan kaldırıldı. Buna rağmen yakıtın kısıtlı olması engellenemedi ve alev makinesinin kullanılması üzerine küçük taretten kaynaklanan zorluklar devam etti. Bu yüzden daha büyük olan Model 1932 tareti T-26 saşesine oturtularak OT-130 geliştirildi. 1937�den sonra daha iyi zırhla donatılmış T-26S saşesine oturan OT-133 hizmete sokuldu. OT-130 VE OT-133 Rus-Fin Savaşı�na katıldı. Ancak silahlarının menzilinin kısa oluşları her ikisinin de Fin savunmasına karşı zayıf kalmasına neden olduğundan başarılı olamadılar. Finler de önceden denenmemiş olan bu silahlara öncelikle odaklanarak topluca ateş açtılar. Makineli tüfek konmaması da bu tankları iyice savunmasız yapmış, ancak bu şekilde ana silahları uzatılabilmişti. Bu tecrübe sonrası daha iyi zırha sahip KV ve T-34 saşeleriyle alevmakineli tanklar yapılarak silahları daha da geliştirildi. Buna rağmen T-26 saşeli OT tankları 1941�de hala kullanılıyorlardı.
T-26�nın köprü-taşıma versiyonu da geliştirilmişti. ST-26, 7 m. uzunluğunda köprüye sahipti ve bu dar yarık ve engelleri geçmek için kullanılıyordu. ST-26, 1934 ile 1938 arasında Kızıl Ordu�ya hizmet verdi. T-26�nın geliştirilen diğer farklı amaçlı modelleri ise başlıca kendinden kundaklı top, top çekici traktör, topçu ileri-gözetleme tankı, sis tankı, kimyasal silah tankı ve uzaktan kumandalı mayın tankı olmuştur.
Bryan Perrett, Knights of the Black Cross, Hertfordshire, Wordsworth Military Library, 1997.
Chris Bishop, The Encyclopedia of Weapons of World War Two, New York, Barnes & Nobles, 1998.
Christopher F. Foss, Tanks and Fighting Vehicles, London, Salamander, 1977.
Ian V. Hogg, Allied Armour World War Two, Wiltshire, The Crowood Press, 2000.
Tim Bean ve Will Fowler, Russian Tanks of World War II, St. Paul, MBI, 2002.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder